Bağımsız Sanatçı Olmak: Yoksunluk mu Özgürlük mü? - Derya Ülker - ArtDog Istanbul
Derya Ülker

Bağımsız Sanatçı Olmak: Yoksunluk mu Özgürlük mü? – Derya Ülker

“Bağımsız Sanatçılar” söyleşi dizimizin bu haftaki konuğu Derya Ülker. Sanatçıyla kişi bağımsız olsun olmasın, sanat üretiminin zorluklarından; inisiyatif ve kolektiflerin sürece olumlu katkılarından ve hem akademisyen hem sanatçı olmanın etkilerinden söz ettik.

//

Galeri sanatçısı olmamanız, bu anlamda bağımsız olmanız size sanat üretiminizde düşünsel ve pratik anlamda da bağımsızlık sağlıyor mu yoksa bu durumu bir yoksunluk olarak mı tanımlarsınız?

Bir galeriye bağlı çalışmamanın, kendi tasarrufunda üretmenin ve kendi temsiliyetini üstlenmenin düşünme ve üretme özgürlüğü olduğunu düşünüyorum. Fakat bu aynı zamanda yalnız kalmak, tüm süreçlerin yükünü tek başına taşımak anlamına geliyor. Bağımsızlığı bir hareket alanı olarak görüyorum; ancak kendi tempomu, sergi mekânımı, koşullarımı belirlemede özgürlüğüm olduğu söylenemez.

“Bağımlılık ve Yoksunluk Her Sanatçı İçin Söz Konusu”

İster bağımsız ister bir galeriye bağlı çalışsın, belli bir miktar bağımlılık ve yoksunluk her sanatçı için söz konusu. Her iki durumda da ihtiyaçlarımızı veya rahatsızlık duyduklarımızı ortaya dökmek ve talep etmek gerekiyor.

“Oluşun Resimleri”, 20×20 cm 15 adet tuval üzerine akrilik boya resim ve sanatçı atölyesinden çeşitli objelerle yerleştirme, 2024. Yapı Kredi Kültür Sanat’ta 2024 yılında açılan “Bugünü Resmetmek” sergisinden. Küratörler: Didem Yazıcı ve Burcu Çimen.

Sanatta bağımsızlık denilince konuyu tarihsel olarak da ele alacak olursak, Mediciler örneğindeki gibi sanat hamiliğinden bugünkü galeri sistemine sanatçının durumu nasıl evrildi?

Bunun ilk adımı sanatın kült değerinden sergileme değerine geçiş. Ondan sonra sergilemenin kim ve ne için yapıldığına bakılabilir ki bu tarihsel olarak çok geniş bir izlek. Siyasi ve dini yapılar değişirken sanat, farklı kollara ayrılarak kiliselerden saraylara, nadire kabinelerinden müzelere, salonlardan galerilere, atölyelerden sokaklara doğru akıyor. Sanat üreticisi ve tüketicisinin geçirdikleri evrimin yanı sıra farklı ekonomik sistemlerin getirdiği sergileme modelleri var. Bunlar sanatla ve birbirimizle ilişkilenme biçimlerimizi belirliyor. Yine de her dönemde buna direnen, başka yollar bulan, sisteme entegre yöntemlerin dışında yöntemler geliştiren ilham verici sanatçılar ve gruplar var.

“Yıllar (Vanitas)”, 80×100 cm., tuval üzerine kağıt ve akrilik boya, 2022.

Bağımsız sanatçıların aynı amacı güttükleri ya da benzer düşünsel izleğe sahip oldukları sanatçılarla inisiyatifler, kolektifler kurduklarını görüyoruz. Sizin de benzer deneyimleriniz var. Türkiye sanat ortamında bağımsız sanat inisiyatifi ve kolektiflerinin yeri hakkında ne söylemek istersiniz?

İnisiyatifler kimi zaman belirttiğiniz gibi ortak düşünce etrafında kimi zaman da dayanışma için kuruluyor. Kolektifler sanat ortamını hem canlı tutuyor hem de çoklu özneler olarak onu değiştirebiliyorlar. Alternatif bir ekosistem oluşturuyorlar. Kendi gündemlerini belirleyebiliyorlar. Çoğu kâr amacı gütmüyor, fonlarla kendini ancak döndürüyor.

“Keşke Bu Kolektifler, İnisiyatifler Çoğalsa”

Birlikte deneyimlemeye, üretmeye, etkinliklere ve üreten insanlara daha açık olduklarını düşünüyorum. Keşke bu kolektifler, inisiyatifler daha da çoğalsa!

İlginizi çekebilir:  Sualtı Heykel Parkından İklim Değişikliği Farkındalığı

Bağımsız inisiyatiflerin yanında sanatçıların ekonomik mücadelesine destek veren Omuz, İzmir temelli Bağımsızlar oluşumu gibi dayanışma temelli yapılar ve sanatçıların birlikte üreterek mekânı da dönüştürdükleri Galatasaray’da Tokatlıyan Han ve Unkapanı’nda İMÇ gibi örnekleri sayabiliriz. Bir de aklıma son senelerde eksikliğini hissettiğimiz TÜYAP İstanbul Sanat Fuarı’nda, galeri temsiliyetine dayanmayanların buluştuğu bağımsızlar salonu geliyor, senede bir gün bir araya gelen bir grup sanatçı… Birlikte üretmenin ve üretimleri kamusallaştırmanın bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çeşitli kolektifler içinde olmayı her zaman besleyici buldum, özellikle DemoLab inisiyatifiyle birlikte üretirken çok şey öğrendim.

“Suat Derviş”, çeşitli boyutlarda, 2022.”Ben Yazar Suat Derviş’im” sergisinden Rumeli Pasajı’na bakan Sanat Kritik’in pencerelerine çizim.

Akademisyen olmanız sanat üretiminizi herhangi biçimde etkiliyor mu, içerik olarak kısıtlamalarla karşılaşıyor musunuz? Akademinin fiziksel ve pratik imkânları üretiminizde kolaylaştırıcı rol oynuyor mu?

“Bir Kamu Kurumunda Sanatçıyım”

Candan Baysan yıllar önce, felsefe hocası olan oğlu için “bir kamu kurumunda filozof olarak çalışıyor” demişti gülerek. Ben de “bir kamu kurumunda sanatçı”yım. Bağımsız sanatçı olmayı bir kuruma veya galeriye bağlı olmamak olarak tanımlayanlar var oysa kurumda yürütülen faaliyetin çok ufak bir kısmı sanatla ilgili. Akademisyen olmanın sorumluluklarını layığıyla yerine getirip arta kalan zamanda üretmekle yetiniyoruz çoğumuz. Akademinin imkanlarına gelince, onlar ancak öğrencilere yetiyor. Tarttığımda dönem dönem okulda verilen emek sanatsal üretimimden ağır basıyor ve panik yaşıyorum. Öte yandan birçok bağımsız sanatçının başka sektörlerde çalıştıklarını veya değerli akademisyenlerin kurumlarından ayrılmak zorunda kaldıklarını da biliyoruz. Bu nedenle hâlâ akademisyen olduğum için şanslı hissediyorum. Okumayı, yazmayı, öğrenmeyi ve paylaşmayı, resim yapmayı sevdiğim kadar seviyorum; öğrenmek ve üretmek birbirini tetikliyor.

Derya Ülker

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezuniyetinin ardından Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden birincilikle mezun oldu. Anadolu Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimini mekân ve yüzey meselesine odaklanan teziyle; sanatta yeterlik derecesini ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nde resimde çoklukları ve hareketi ele aldığı eser metniyle tamamladı. 2010 yılından bu yana MSGSÜ’de öğretim üyesi olarak çalışmakta ve sanatsal üretimine İstanbul’da devam etmektedir.

Previous Story

Tim Burton’ın Dünyası Londra Tasarım Müzesi’nde

Next Story

Zihnin Sınırlarında Bir Rota: Fikret Mualla

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.