Rahmi M. Koç Müzesi’nde "Beygir Gücü" Sergisi - ArtDog Istanbul
Sallanan At, Ahşap. Hindistan.

Rahmi M. Koç Müzesi’nde “Beygir Gücü” Sergisi

30’uncu yılını kutlayan Rahmi M. Koç Müzesi, bugünlerde sanat ve mühendislik dünyasını bir araya getiren, “Beygir Gücü” sergisini ağırlıyor.  Sergi, M.Ö. 2’nci yüzyıldan günümüze atın sanatta ve mühendislikteki izlerini sürerken "beygir gücü" kavramıyla otomobilin endüstri tarihindeki dönüşümüyle bir arada keşfediyor.

/

Rahmi M. Koç Müzesi, 30. yılını Beygir Gücü adlı özel bir sergiyle kutluyor. Sergi iki ayrı başlık altında hazırlanmış: “Rahmi M. Koç Koleksiyonu’ndan At Figürleri” ve “Rahmi M. Koç Müzesi’nden Otomobil Hikâyeleri.”

Mustafa V. Koç Binası/tarihi Lengerhane Binası’nda yer alan at figürleri bölümü, izleyiciyi atın sanattaki yerini keşfe davet ederken; Erdoğan Gönül Galerisi’ndeki otomobil hikâyeleri bölümü, otomobilin 19’uncu yüzyıldan günümüze uzanan mühendislikteki dönüşümünü gözler önüne seriyor.

20.yy başı. Hindistan Ahşap

Atlara Vefa

Serginin “Rahmi M. Koç Koleksiyonu’ndan At Figürleri” bölümünde M.Ö. 2’nci yüzyıldan günümüze farklı coğrafyalardan ve kültürlerden seçilen at formunda yaklaşık bin adet eser ve görsel sergileniyor. Bunlar arasında Uzakdoğu kukla tiyatrolarında kullanılan at kuklaları, tapınak süslemesi olarak kullanılan atlar, Fransız, İngiliz ve Amerikan atlıkarınca atları, Çin ve Tayland menşeili pişmiş toprak ve seramik atlar, çekçekli ve sallanan oyuncak atlar gibi birbirinden renkli ve ilgi çekici pek çok örnek mevcut. Sergide ayrıca Vehbi Koç, Mustafa V. Koç’a ait, İsmet İnönü ve Mevhibe İnönü’ye ait binicilik kıyafetleri de yer alıyor.

At ve Binici formunda samdanlar, 1970’ler. Danimarka-seramik.  en 25 yükseklik 29,5

Sergini bu bölümünün küratörlüğünü üstlenen Serra Kanyak sergi “At güçlü ve çevik yapısıyla yüzyıllardır insanlığın ulaşım ve taşıma ihtiyacını karşılarken sanatın da en önemli objeleri arasına girmiştir. At temasının sanattaki yeri, antik çağlardan günümüze uzanan geniş bir yelpazeye yayılır. At, Antik Yunan’dan Roma’ya, Ortaçağ’dan Rönesans’a kadar farklı dönemlerde ve coğrafyalarda belki de insandan sonra en çok tasvir edilen figürlerden olmuştur. Serginin bu bölümü atın sanatsal yansımalarının nadir örneklerini sunarken otomobilin ortaya çıkışı öncesi ulaşım tarihinin yükünü sırtlayan ata bir vefa niteliği de taşıyor,” şeklinde anlatıyor.

1898. Malden

Dört Naldan Dört Tekere

Serginin “Rahmi M. Koç Müzesi’nden Otomobil Hikâyeleri” bölümü ise 1800’lerin sonundan itibaren teknoloji ve tasarımın değişimini ortaya koyan nadir otomobil örneklerinden bir seçkiyi ziyaretçilerin dikkatine sunuyor. Bölüm, Türk mühendisliğinin sembollerinden Anadol gibi efsanevi modellerden 1881 yapımı Benz Tricycle’a, 1918 yapımı Ford Model T’den 1990 yapımı Dodge Viper’a kadar 35 otomobilin yer aldığı zengin bir seçki içeriyor.

İlginizi çekebilir:  Yeşim Ustaoğlu, "Vargit Çiçekleri"ne Konuk Oluyor
1922 Citroen

Bölümün küratörlüğünü üstlenen Gözde Akyüz,  “Gerek kendi koleksiyonumuzdan seçtiklerimiz gerekse bu konuya ilgi duyan koleksiyonerlerin katkılarıyla sergiye kattığımız otomobiller ile endüstrinin 19’uncu yüzyıldan başlayıp günümüz modern otomobillerine kadar uzanan gelişim hikâyesini özetlediğimiz bir teşhir hazırladık. Bunu yaparken de geniş koleksiyonumuzdan mümkün mertebe gelişim sürecinde mihenk taşı olarak nitelendirilebilecekleri seçmeye özen gösterdik. Otomobiller, mühendislikte yeniliklerin ve tasarımda cesaretin simgesi. Serginin bu bölümü, dört nalın dört tekere dönüşerek nasıl bir endüstri haline geldiğini ve bir teknoloji devrimine dönüştüğünü anlatıyor” diyerek sergiyi detaylandırıyor.

Sanat ve Mühendislik

Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu ise müzenin yeni sergileriyle ilgili şunları söylüyor:

“Rahmi M. Koç Müzesi’nin 30’uncu yılı onuruna, birbirini tamamlayan iki farklı temayı tek bir başlık altında buluşturduk ve ‘Beygir Gücü’ sergisi ortaya çıktı. Atlar, binlerce yıldır hem ulaşım hem de yük taşıma ihtiyacını karşıladığı gibi sanatın ve kültürün vazgeçilmez bir parçası oldu. Bu güçlü ve çevik hayvanlar, James Watt’ın 18’inci yüzyılda icat ettiği ‘beygir gücü’ kavramıyla mühendisliğin de temel simgelerinden biri haline geldi. Müzemizin kurucusu Sayın Rahmi M. Koç’un ata ve otomobile duyduğu derin ilgi, bu serginin ilham kaynağı oldu. Kendisinin koleksiyonumuzda yer alan tam boyutlu, model ve oyuncak otomobiller ile at figürleri, bu serginin temel taşlarını oluşturuyor. Böylelikle sanat ve mühendislik, geçmişle geleceği buluşturan bu sergiyle bir araya geldi. Ziyaretçilerimizi atların sanatta, otomobillerin yaşamda bıraktığı izleri keşfetmeye davet ediyoruz.”

İngiliz Atları – İngiltere (1955-1972) Porselen

Beygir Gücü sergisi, 10 Haziran 2025 tarihine kadar kadar Rahmi M. Koç Müzesi’nde görülebilir.

Previous Story

İktidar ile Ezilen

Next Story

Pilevneli Galeri’de Yeni Sergi

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.