Yaz rehavetine kapılmadan önce yayın ve edebiyat dünyası okurları yeni kitaplarla buluşturmaya hazırlanıyor. Öykü ve roman yine ağırlıkta olsa da neyseki radarımıza bir şiir kitabı takıldı. Ayrıca yeni yazar transferleri de yayıncılık tarafında başka bir heyecan. İşte önümüzdeki günlerde okuruyla buluşacak kitaplardan bazıları. Daha fazlası ise raflarda…
Tomris Uyar 23 Yıl Sonra Yeniden “Can”lanacak
Transferlerden biri Tomris Uyar. Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Uyar’ın kitapları 23 yıl sonra yeniden Can Yayınları tarafından okurla buluşacak. Bugüne kadar 60’ı aşkın çevirisi de kitaplaşan yazar, “Dizboyu Papatyalar”, “İpek ve Bakır” ile “Otuzların Kadını” kitaplarıyla tekrar okurlarla olacak.
Karakterlerinin alt sınıf olmasıyla diğer eserlerinden ayrılan “Dizboyu Papatyalar”, küçük burjuva kökenli insanların yaşama biçimlerine yoğunlaştığı ilk kitabı “İpek ve Bakır” ile annesinin yağlıboya portresi üzerinden 1930’ların “diğer” kadınlarının hikâyelerini ele aldığı “Otuzların Kadını” kitaplarının yanı sıra yazarın Haziran ayında da “Metal Yorgunluğu”, “Yürekte Bukağı”, “Aramızdaki Şey” ve “Gecegezen Kızlar” adlı eserleri basılacak.
Ömür İklim Demir Doğan Kitap’ta
2015 yılında yayımlanan ilk kitabı “Muhtelif Evhamlar Kitabı” ile adını duyuran ve hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşan Ömür İklim Demir’in tüm kitapları artık Doğan Kitap tarafından yayımlanacak. Yazarın Almanca ve Farsçaya çevrilen, Haldun Taner Öykü Ödülü, Notre Dame de Sion Liseliler Edebiyat Ödülü ve Ankara Üniversitesi Öykü Ödülü olmak üzere üç ödüle layık görülen ilk kitabı “Muhtelif Evhamlar Kitabı” bu ay içinde yeni kapağıyla raflarda.
Medusa Yayınları Eylemlerine “Kötü Kız”la Devam Ediyor
Geçen ay yayın dünyasına sıkı bir giriş yapan Medusa Yayınları, İtalya’nın en önemli edebiyat ödülü Premio Strega finalisti, Strega Giovani Ödülü ile Viareggio Rèpaci Ödülü sahibi Veronica Raimo’nun “Yalan Dolan” romanını yayımlamıştı. Sadece kadın yazarların kitaplarını yayımlayan Medusa Yayınları’nın ikinci kitabı Camila Sosa Villada’nın ilk romanı “Kötü Kızlar” olacak. Biraz ipucu: Camila, küfürbaz şair, arka sokakların çalıkuşu, anarşist bir azize, bir rock’n roll queer… Roman 2020’de İspanya’da yayımlanmış daha sonra birçok dile çevrilmişti. Camila Sosa Villada’nın romanı “Kötü Kızlar” otobiyografik bir çalışma. Vanity Fair’de romanla ilgili “Pedro Almodóvar filmlerini anımsatan bir hayat” tanımı var. Biz de yayıncısının izniyle romandan cümle paylaşıyoruz: “Taşrada yaşamak sıcakta ve hiddet içinde yaşamak demekti. Baba zalimlik sanatını, anne ise manipülasyon sanatını öğretir.” Kitap, haftaya raflarda.
Şebnem İşigüzel ve İsmail Güzelsoy Everest’te
Şebnem İşigüzel’in Everest Yayınları’ndan çıkacak yeni romanı “Memoria”, hikâye içinde hikâye aktaran anlatıcısıyla, yüzyıllık bir serüvene davet ediyor okurunu. Kitap, Mayıs ayı içinde raflarda olacak. İsmail Güzelsoy da yayınevi değiştiren yazarlar arasında. “Kaybettiğin oyun henüz başlamamış olabilir” fikrinden yola çıkan yeni roman “Rölanti Çıkmazı” yayıncısından aldığımız bilgiye göre cücelerin, kaplanların, kargaların eşlik ettiği gizemli bir anlatıma sahip, hikâyenin anlatıcısı da bir o kadar ilginç… Yeni roman bu hafta itibarıyla raflarda olacak.
İlk Kitap: “türkolmak”
Yazının başında şiir kendine yer bulamadı dedik ama bir şiir kitabı bulduk, hem de bir “ilk” kitap. Adı (küçük harfle ve birleşik) “türkolmak.” Kutay Onaylı, Robert Kolej’de ve Brown Üniversitesi’nde, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nde okumuş ve halen Halen Princeton Üniversitesi’nde doktora yapıyor. Metis Kitap tarafından yayımlanan “türkolmak”tan küçük bir alıntı paylaşalım:
“yani türkolmak
bir gece vakti / çığlık çığlığa / savaş arabasında priam
oradan oraya koşan / haykıran ağlayan
oğlunun cesedi için / oğlunun katiline / yalvarmayı öğrenen”
Erkek Bedenine Odaklanan Dünyaya Düzeltme: “Havva”
Önce sorular: Kadın bedeni insanın 200 yıllık evrimine nasıl liderlik etti? Kadınlar neden erkeklerden daha
uzun yaşıyor? Peki ama kadınların Alzheimer hastası olma ihtimali neden daha yüksek? Cinsiyetçilik evrimi nasıl etkiliyor? Kızlar neden ergenliğe kadar akademik testlerde bütün alanlarda erkeklerden daha iyi sonuçlar elde ederken ergenlikten sonra dengeler değişiyor? Neden kadınlar menopozda her gece ter içinde uyanıyor?
Bu soruların cevapları Cat Bohannon’ın, dünyada 23 dile çevrilen kitabı “Havva”da. Kitap, “erkek bedenine odaklanan bir dünya için acil ve gerekli bir düzeltme” niteliğinde. Elif Gürsoy çevirisi ve Hep Kitap etiketiyle Mayıs ayında raflarda.
Kirsty Bell İlk Kez Türkçede
Bu bölüm biraz uzun olacak. Siren Yayınları’nın bu ay içinde çıkaracağı kitaba özellikle dikkat çekmek istiyoruz. Yazarı Tate Etc. ve Art in America gibi mecralarda birçok yazısı yayımlanan, uzun yıllar Frieze dergisine editör olarak katkıda bulunan ve dünya çapında birçok önemli kurum ve müzenin sergi kataloglarında metinleriyle yer alan Kirsty Bell. Yasemin Çongar’ın çevirisiyle yayımlanacak olan kitap “Dip Akıntıları: Bir Berlin Hikâyesi” adını taşıyor. Bir şehrin tarihsel dönüşümü ile Berlin’de bir “yabancı” olarak yaşayan bir kadının dönüşümünü iç içe anlattığı otobiyografik kitabında, Bell okurunu hem Berlin’in duvarlardan fışkırmaya hazır yeraltı sularının hem de bilinçaltının dehlizlerinde kendine yol arayan travmaların dünyasına götürüyor.
Siren Yayınları editörü Yankı Enki kitabı ArtDog Istanbul için kısaca şöyle özetliyor:
“Dip Akıntıları, geçmişin bugün üzerinde, yeraltının yerüstü üzerinde ne kadar güçlü bir etkisi olduğunu, trajedilerin kuşaklar boyu nasıl devam ettiğini, kimliğimizin köklerinin ne kadar derinlere uzandığını gösteren ve bunu yaparken de bizi Berlin’in sokaklarında gezdiren, sanat eserlerinin karşısına oturtan ve mimariye, şehir planlamasına, peyzaja farklı açılardan bakmaya çağıran, dışarıdaki dünyadan bahsederken içsel bir yolculuğa çıkartan, bir roman olmamasına rağmen su gibi akan bir anlatı. Duvarların, gölgelerin ardında, alacakaranlıkta kalan ve usul usul bir yerlerden sızmaya, fışkırmaya, taşmaya başlayan adı konulmamış hislerle yüzleşmek, kendi dip akıntılarımızda boğulmamak, onları serbest bırakmak için her zaman başucumuzda olacak bir kitap… “Bir Berlin Hikâyesi” altbaşlığı sanki bir gezi kitabı izlenimi veriyor ama Dip Akıntıları daha ziyade bir “sezi” kitabı.”
Biraz da Bilim Kurgu
Daniel F. Galouye’nın 1964 tarihli kült romanı “Simülakron-3″, Çiğdem Erkal çevirisiyle bu ay rafa çıkacak bilimkurgu romanlarından biri. Roman, bilim kurgu edebiyatının yapı taşları arasında olmanın yanında sanal gerçekliğin edebiyatta ilk temsillerinden biri olarak da öne çıkıyor. Roman sanal bir şehirde geçiyor. Bu şehir bir bilim insanı tarafından pazar araştırmaları için, kamuoyu araştırmalarının önüne geçmek amacıyla tasarlanmış. Ancak bu bilgisayar destekli simülasyon öyle iyi tasarlanmış ki orada yaşayanlar, bilince sahip olmakla birlikte birer bilgisayar simülasyonu olduklarının farkında değiller. Ve olaylar gelişiyor, daha fazlası kitabın sayfalarında. Bu arada meraklısına bilgi: 1973’te ünlü Alman yönetmen Rainer Werner Fassbinder tarafından “Welt am Draht” adıyla televizyon filmine uyarlanan “Simülakron-3”, başta en ünlülerinden biri “Matrix” (1999) olmak üzere, birçok çağdaş esere de esin kaynağı olmuştu.
Derya Sönmez’den “Öteki Hayvanlar”
“Sırça Kanatlar” kitabıyla adından söz ettiren, 6. Antalya Edebiyat Günleri En İyi İlk Öykü Kitabı ile 2022 yılı Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü’ne layık görülen Derya Sönmez, “Öteki Hayvanlar” kitabıyla edebiyattaki yolculuğuna devam ediyor. Kitap Sel Yayıncılık etiketiyle raflarda.
Vartan Paşa’dan Bir İlk
1851 yılında gazeteci, yazar, çevirmen ve bürokrat Hovsep Vartanyan, nam-ı diğer Vartan Paşa tarafından kaleme alınan “Akabi Hikâyesi”, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde kaleme alınmış ilk Türkçe roman olma niteliği taşıyor. Katolik bir Ermeni erkekle Apostolik bir Ermeni kadının trajik aşk hikâyesi üzerinden dönemin Osmanlı Ermeni toplumunu mercek altına alan eserin çeviriyazısı Betül Bakırcı’ya ait. Kitap Aras Yayıncılık etiketiyle Mayıs ayı ortalarında raflarda olacak.
Herkül Milas’tan “Yunanistan’da Milli Mitoslar”
İletişim Yayınları’nda bu ay çıkacak olan kitaplar arasında Herkül Milas’ın “Yunanistan’da Milli Mitoslar” adlı kitabı var. Kitap aslında yıllar önce İngilizce yayımlanmış. Yunanlıların kendilerini, diğerlerini, geçmişlerini nasıl algıladıklarını, tarihsel ve toplumsal olgulara bakışlarını, kimi tehdit, neyi sorun olarak gördüklerini anlamayı sağlayacak bir malzeme sunan kitabın Türkçe baskısı için Herkül Milas bir önsöz yazmış. Bize bir uyarısı var: “Bu kitabı Yunanlıları tanımak ve anlamak için okursanız, yazdıklarımı beğenseniz de yanlış anlamış olabilirsiniz. Konumuz Yunanlılar değil, insanlar ve milletlerdir. Bütün milletlerdir.” Meraklısına…
Mevsim Yenice’den Yeni Kitap
Genç kuşağın öykücülerinden Mevsim Yenice, Can Yayınları’ndan çıkan ve sekiz öyküden oluşan yeni kitabı “Fil Gözü”nde boşluk teması üzerinden günümüze, günümüz insanına dair hikâyeler anlatıyor. Siz bu satırları okurken kitap raflardaki yerini almış olabilir…
Bir Devrin Romanı: Arslanhane
Tarihi roman sevenlerin dikkatine. “Yeni nesil Ortadoğu uzmanlarının en iyilerinden biri” olarak tanımlanan Christopher de Bellaigue’ın daha “The Lion House” adıyla İngilizcede yayımlanan kitabı “Arslanhane” Yapı Kredi Yayınları tarafından, Bahar Tırnakcı çevirisiyle yayımlanacak. “Arslanhane” 16. yüzyılın ilk yarısının Osmanlı ve Avrupa tarihini, birkaç kişinin hayat hikâyesi etrafında şekillendiren bir roman. Mütevazı kökenlerden gelip en yüksek mevkilere yükseldikten sonra büyük ölçüde kendi hatalarıyla hayatlarını kaybedenlerin hayat hikâyesinin etrafında bütün bir devrin belli başlı büyük güçlerinin birbirleriyle olan mücadelesini anlatıyor, meraklısına.
Ve Daha Neler Neler…
Peki bu kadar mı? Dahası var. Ayşe Kulin’den “Dört Gün Üç Gece”, Serdar Korucu’dan “Cumartesi Anneleri”, Zülfü Livaneli’den “Sazın Teli Koptu”, Pınar İlkiz’den “Soğan Doğradığın Çıplak Eller”, Sepin Sinanlıoğlu’ndan “Hoyrat”, Mona Awad’dan “Tavşan”, Richard Osman’ın “Perşembe Günü Cinayet Kulübü” serisi, Serkan Türk’ün “Trak”ı, Margaret Atwood’un “Gelişigüzel”i diğer kitaplardan sadece bazıları…