Kazlıçeşme Sanat Merkezi’nde, “Vefatının 75. Yılında Mehmet Ali Laga – Asker ve Ressam” adlı sergi açıldı. Sergi 31 Aralık tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Osmanlı devletinin çöküş sürecini, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş yıllarına bağlayan bir dönemde yaşamış olan Laga, Çanakkale Savaşı’nda ressam olarak görev yapması sebebiyle sanat tarihinde önemli bir yere sahip.
Serginin açılışına; Zeytinburnu Kaymakamı Ercan Turan, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Muhittin Macit ve serginin küratörü Ömer Lütfi Şerifoğlu katıldı. Arısoy açılış konuşmasında, “Burası Osmanlı Dönemi’nde askeri hastane olarak yapılmış bir mekân. O bakımdan çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Osmanlı’nın son dönemiyle Cumhuriyet’in çeyrek yüzyılına tanıklık etmiş ve esir düşmüş asker ressam olarak Çanakkale Savaşı’nda görev almış kıymetli bir sanatçımız” dedi.
Şerifoğlu ise, “Laga’nın mezarı hâlâ kayıptır. Laga maalesef bu zamana kadar hak ettiği değeri bulmuş bir sanatçı değil. Türk resminin en güzide 10 ismi arasında yer alması gereken bir isim. Sağlığında da eserlerinin büyük bir kısmını satmakla, göstermekle çok ilgili olmadığı için koleksiyonlara dağılmış durumda. Eserleri toparlayabildiğimiz kadarıyla bu sergi için buraya getirdik. Sergi’nin onun eserlerini yansıtmakta yetersiz kalacağı düşüncesiyle de ulaşabildiğimiz eserlerine kitapta yer vermeye çalıştık. Dolayısıyla kitapta serginin 2 katından fazla eser var diyebilirim” şeklinde konuştu.
Mehmet Ali Laga Hakkında
Mehmet Ali Laga, ilk, orta ve Lise öğrenimini Kuleli Askeri Lisesi’nde tamamladı. O dönemde okulun müfredat programında resim dersi yer almıyordu. Resme olan ilgisini gören hocası ressam Hüseyin Zekai Paşa’nın kardeşi Hasan Rıza Bey kendisiyle yakından ilgilenince motivasyonu arttı.
Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirdikten sonra Harbiye’ye girdi. Harbiye’nin ders programında resim dersleri de yer alıyordu. Burada Hoca Ali Rıza’nın öğrencisi oldu. Daha sonraki yıllarda da beraberlikleri sürecek olan, aynı kuşak ve cemiyetlerde yer alacakları ressam Sami Yetik’le tanıştı. 1898 yılında mülazım (teğmen) rütbesiyle Harbiye’den mezun olduktan sonra doğum yeri olan Trablusgarp’a atandı. Kolağası (yüzbaşı) rütbesini alana kadar burada kaldı. 1907 yılında İstanbul’a gelen Laga, Hassa Genelkurmay’ında göreve başladı. 1908’de Meşrutiyet ilan edilince mezun olduğu Kuleli Askeri Lisesi’ne resim öğretmeni olarak atandı.
Meşrutiyet’in ilanıyla kendilerini daha özgür bir ortamda hisseden genç sanatçılar yeni bir sanat ortamı yaratmak, sanat ve sanatçıyı topluma tanıtmak amacıyla 1908 yılında kurdukları ve Harbiye’den arkadaşı Sami Yetik’in başkanlığını üstlendiği Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. Cemiyetin üyeleri arasında yer alan ve aralarında Sami Yetik’in de bulunduğu Nazmi Ziya Güran, Namık İsmail, İbrahim Çallı, Hikmet Onat ve Mehmet Ruhi Arel gibi arkadaşları kimi devlet bursuyla, kimi de kendi olanaklarıyla yurt dışına gittiği halde kendisi gidemedi.
Mehmet Ali Laga arkadaşı Sami Yetik’le Balkan Savaşları’nın başlaması nedeniyle Edirne’deki görevleri il ilgili: “Sami bölüğe, ben ise Divan-ı Harp’e verildik. Ben şehirde bulunduğum için Edirne’nin içinde her gün sabahtan akşama kadar resim çalışır ve Sami de bölükte olduğundan boş vakit bulursa bölüğün erlerinin krokilerini çizmekle uğraşırdı.” biçiminde hatırlamaktadır.
O dönemde Kuleli Askeri Lisesi’nde hocası olan Hasan Rıza’nın da Edirne’de bulunması ve atölyesini kendilerine açması, Edirne’nin düşman tarafından işgaline, Hasan Rıza’nın öldürülmesine ve kendilerinin de Bulgarlara esir düşmesine kadar sürdü. Esaretlerinin ne zaman bittiği ve ne zaman yurda döndükleri ile ilgili bilgi bulunmamakla birlikte; Çanakkale Boğaz Komutanlığı Deniz Müzesi’nde bulunan yüze yakın Çanakkale görünümü sanatçının I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale’de olduğunun kanıtlarıdır. Şişli Atölyesi sergisine Çanakkale’de yaptığı dokuz suluboya ve karakalem yapıtıyla katılan sanatçı Bursa Askeri Lisesi’nde bir süre resim öğretmenliği yaptı. Sanayi-i Nefise Mektebi idare müdürlüğü de yapan Laga,1924 yılında emekli oldu. Emekli olduktan sonra Beşiktaş’taki Zafir Konağı’na çekilerek çok sayıda eser üreten sanatçı 1947 yılında İstanbul’da vefat etti.