İklim krizinin dünyanın bir numaralı gündemi olduğu bugünlerde, gezegenin geleceğinin tehlike altında olduğunu kavrayan ve sürdürülebilir bir yaşam için çabalayan kurum ve kuruluşların ayakta kalacağı, yeni dünyaya uyum sağlayamayanların ise yok olacağı aşikâr.
Küresel sanat dünyasının da odağında olan iklim krizi hepimize bireysel anlamda da büyük sorumluluklar yüklüyor. Birleşmiş Milletler’in Nisan ayında yayımladığı son iklim krizi konulu rapora göre 2010-2019 yılları arasında karbon salınımı insanlık tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Bir diğer deyişle, BM raporunun ortaya koyduğu, gezegenimizin son hız bir felakete doğru sürüklenmekte olduğu gerçeği. BM Genel Sekreteri António Guterres raporun açıklanmasının hemen ardından bilim adamlarıyla birlikte ülkelerin acil bir şekilde enerji politikalarını gözden geçirmeleri gerektiğini aksi takdirde dünya nüfusunun yok olacağının altını çizdi. Guterres, bir an evvel gerekli önlemler alınmadığı takdirde birçok şehrin sular altında kalacağını, öngörülemeyen sıcak dalgaları ve korkutucu fırtınaların yaşanacağını; su kıtlıklarının artacağını ve milyonlarca bitki ve hayvan türünün yok olacağını tüm dünyaya açıkladı.
“Geri Dönüşü Olmayan Bir Yol”
“Bu bir korku filmi yada bilim kurgu senaryosu falan değil. Bu anlattıklarımın hiçbiri abartılı falan da değil. İçinde bulunduğumuz durum bilimsel verilerle ortaya konulmuş gerçeklerden ibaret. Bazı ülkelerin ve şirketlerin bu gerçeğe gözlerini kapadıklarını söyleyen BM Genel sekreteri iklime zarar verecek yöntemlerle üretim yapmaya devam edenlerin yangına körükle gittiğini ve insanlığı geri dönüşü olmayan bir yola soktuğunu açıkladı.
Küresel ısınmanın ve sonuçlarının getireceği faciaları önlemek, en azından geciktirmek için dünyanın belli başlı şirketleri çok önemli adımlar atmaya başladılar. Türkiye’de henüz yeterli bilincin gelişmediği bu konuda bazı bilinçli kurumlara da rastlamak mümkün. Türkiye’nin global çelik üreticisi olan Tosyalı Holding kurucusu Fuat Tosyalı sürdürülebilir yaşamı çok önemsediklerini ve karbon salınımını yüzde 30 azaltabilir hale getirdiklerinin altını çizerek “yoksa insanlık için bir gelecek söz konusu değil,” değil diyor.
Dört Ay Sürecek
Sanata olan yaklaşımın gün geçtikçe gelişip güçlenip yaygınlaştığını belirten Ali Güreli “özel sektörler sanatın farklı alanlarına yayılma ve sanatla var olmak için projelerini desteklemeye başlıyor. Bu başlangıçlardan biri de Tosyalı Holding,” diyor ileri dönüşümü odağına alan bu proje için. Tosyalı Holding’in karbon ayak izini sıfıra indirgemek amacıyla ürettiği yeşil çelik teknolojisi ve yatırım, globalleşme ve sürdürülebilirlik hedefleriyle de örtüşen “Artist in Residence” projesi ile hurda ve atık malzemeleriyle ileri dönüşüm temasıyla üretim yapacak sanatçıların üretimlerinin sergilenmesi ve uluslararası boyuta taşınması hedefleniyor. Aynı zamanda farklı malzeme diliyle sanatçılara özgürlük tanımak ve yaratıcılıklarının önüne geçmeden, farklı bakış açıları getirebilecekleri üretimlerinin desteklenmesi amaçlanıyor. İleri dönüşüme odaklanan ve 4 ay sürecek bu programa katılacak sanatçılar arasında Chiara de Rocchi, Emrullah Örünklü, Koray Tokdemir, Neriman Ülker ve Songül Girgin var.
BM’in ortaya koyduğu gerçekler durumun vahametini gözler önüne seriyor. Kuşkusuz sanattan eğitime, ağır sanayiden spora kadar bu tabloya gözlerini kapamayan kişiler, şirketler, kurumlar, geleceğin dünyasının ve radikal bir dönüşümün parçası olacaklar. Yeşil Çelik üreticisi olan Tosyalı Holding bu yaklaşımını sanat başta olmak üzere hayatın farklı alanlarına taşımayı toplumsal sorumluluk olarak gördüğünü ve bu düşünceyle CIF ile uzun soluklu bir işbirliğine imza attıklarını söylüyor. Sanatın ve sanatçıların toplumdaki değişim ve dönüşümü harekete geçiren en önemli aktörler olduğunun bilincinde olduğunu iddia eden Tosyalı Holding sürdürülebilirliğin sanat ile daha fazla anlam kazanacağını düşünüyor
17. Contemporary Istanbul’da Sergilenecek
Sanatçılar, Tosyalı Holding’in Osmaniye’deki tesislerini ziyaret ederek eserlerini yapacakları malzemelerini seçtikten sonra İstanbul’da kendileri için özel olarak hazırlanan alanda “upcycling”, yani kullanılmış ve hurdaya ayrılmış ürünlerden katma değerli yeni eserler üretme yöntemini kullanarak çalışmaya başlayacak. Sanatçıların kullanılmış ve hurdaya ayrılacak demir-çelik ürünlerinden üreteceği eserler, Eylül ayında gerçekleşecek olan 17. Contemporary Istanbul’da sanatseverlerle buluşacak.
