Tiyatro başta olmak üzere sanat yazılarıyla tanınan Tilda Tezman’ın yeni kitabı “Oyunname 2” çıktı. “Oyunname”nin ilk bölümünden 9 yıl sonra ikincisini çıkaran Tezman’ın eseri tiyatro tutkunları için kaynak niteliğinde bir başucu kitabı olmayı hedefliyor. İnkilap Kitabevi’nden çıkan 320 sayfalık “Oyunname 2”nin editörlüğünü ise Özlem Ertan üstleniyor.
Tiyatro Peşinde Ülke Ülke Dolaştı
Bir tiyatro tutkunu olarak dünya tiyatrosunun peşinden ülke ülke dolaşan ve tüm seyahatlerinin rotasını, görmek istediği oyunların sahne takvimlerine göre ayarlayan Tezman’ın kitabı hem tiyatro izleyicileri hem de tiyatro üreticileri için yazıldı. Pandemi döneminde oyunların sergilenememesi nedeniyle tiyatrolardan uzak kalan seyircilere ilaç gibi gelecek kitap sektördekiler için de yeni bir kaynak oluşturmayı amaçlıyor.
70’e Yakın Oyun
Tezman ikinci kitapta, ilk kitabı “Oyunname”nin çıktığı 2012’den bugüne dek Avignon Tiyatro Festivali, Paris ve New York sahnelerinde izlediği oyunlar arasından titizlikle seçtiği 70’e yakın oyuna yer veriyor. Tiyatro tutkunu yazar “Oyunname 2″deki yazılarında kendi gözünden oyunların yansımalarını anlatıyor.
“Bir Hatıra Defteri Gibi”
Yaptığı her yolculuk dönüşünde izlediği oyunları kaleme alan Tezman kitabını, “Tiyatroseverlerle paylaştığım samimi mektuplardan ortaya çıkan bir hatıra defteri gibi…” cümlesiyle tanımlıyor. “Oyunname 2”de sahne sanatları alanındaki birikimler ve kritiklerin yanı sıra oyunlara ait ilham veren fotoğraflar yer alıyor.
Uzun yıllar Milliyet Sanat Dergisi başta olmak üzere farklı yayınlarda kaleme aldığı sanat yazılarıyla tanınan Tezman, kitaplarında tamamen dünya tiyatrosuna odaklanıyor. Yazar, tiyatroyu her şeyden önce bir ifade özgürlüğü platformu olarak tanımlıyor.
“Mekansız, Evrensel Bir Mucize”
Tezman, ilk kitabını yazdığında, tiyatro tutkusunu, “Ben seyahat dönüşlerinde bavulumu açtığımda, odamın dört bir yanına yayılan sahne tozunu ve kokusunu, insanın benliğini okşarcasına akıp giden replikleri, ruha hitap eden hoş müzik nağmelerini, oyuncuların yıldızlarla bezenmiş pırıltısını paylaşmaktan mutluluk duyan bir tiyatro severim. Tiyatro zamansız… Tiyatro mekânsız… Tiyatro evrensel bir mucize… Tiyatro sonu olmayan, bayram tadında, şenlik kıvamında bir yolculuk… Hayatın ta kendisi… Hayat devam ettikçe, perde hiç kapanmayacak” cümleleriyle anlatmıştı.
