Kendine has üslubu ve duruşuyla takip edilen Metin Uca yeni kitaplarıyla İnkılâp Kitabevi’ne “Merhaba” diyor. Uca’nın İnkılâp Kitabevi’nden çıkan ilk çalışması Tanrı Vermiş Pırasa, Hiç Yenir Mi Yarasa? okurlara oldukça tanıdık gelecek, yakın tarihe dair özgün anlatılardan biri olarak raflarda yer aldı.
Metin Uca yeni kitabı “Tanrı Vermiş Pırasa, Hiç Yenir Mi Yarasa?”da, dünyayı etkisi altına alan salgın hastalıkların tarihsel ve siyasal yansımalarının bir panoramasını sunarken, Türkiye’nin kendine özgü korona hallerini de eğlenceli üslubuyla okuyucularına aktarıyor. Uca değişen hayatlarımız, alışkanlıklarımız ve bunların nedenleri konusunda inanılmaz komplo iddialarını ve cevap sanılan cevapları, yani koronavirüsün Türkiye yolculuğunu anlatıyor.
“Tanrı Vermiş Pırasa, Hiç Yenir Mi Yarasa?” aynı zamanda, Türkiye’deki sağlık sistemine ve kriz yönetimine dair de bir hasar tespit raporu niteliğinde. Sokağa çıkmak kimlere, ne zaman, ne kadar yasak? Koronavirüs hafta sonları daha mı çok bulaşıyor? Uçak yolculuğunda zararsız olan koronavirüs, kültür etkinliklerinde niye saldırganlaşıyor? “Tanrı Vermiş Pırasa, Hiç Yenir Mi Yarasa?” okurları, ev içlerinden tarihin derinliklerine; sanattaki koronavirüs ve salgın izlerinden geçmiş günlerin ağzımızı birkaç karış açık bırakacak tedavi yöntemlerine; CoronaTurca renklerinden salgının hiç bilinmeyen yönlerine bu küçücük virüsün öyküsünü keşfetmeye davet ediyor.