Her yıl edebiyatın gündemini belirleyen Nobel Edebiyat Ödülü, İsveç Akademisi’nin kararıyla Macarlı yazar László Krasznahorkai oldu. 1954’te Macaristan’ın Gyula kentinde doğan László Krasznahorkai, çağdaş edebiyatın en özgün ve en sabırlı anlatıcılarından biri olarak tanınıyor. Şeytan Tangosu ve Direnişin Melankolisi gibi romanlarında dünyanın çözülüşünü hipnotik bir ritimle anlatan yazar, insanlığın tükenişini uzun, soluksuz cümlelerle bir tür edebi meditasyona dönüştürür. Kafka’nın umutsuzluğunu, Beckett’in boşluğunu ve Orta Avrupa melankolisini kendine özgü bir biçimde birleştiren Krasznahorkai, çağın çöküşünü anlatırken dilin sınırlarını da zorlayan bir anlatıcıdır.
1985’te yayımlanan ilk romanı Şeytanın Tangosu, Krasznahorkai’yi çağdaş Macar edebiyatının öncü isimlerinden biri hâline getirdi. Yıkımın eşiğindeki bir köyde, kurtuluşla yıkım arasındaki ince çizgide salınan karakterler aracılığıyla ahlaki ve toplumsal çöküşü anlatan roman, distopyanın içinden insanın en çıplak hâlini gösterir. Eser, Béla Tarr’ın 1994’te çektiği yedi buçuk saatlik siyah-beyaz uyarlamasıyla sinema tarihine geçti; Tarr’ın ağır tempolu kamerası, Krasznahorkai’nin ritmik ve bitimsiz cümleleriyle aynı hipnotik atmosferi yakaladı.
Son 10 Yılda Nobel Edebiyat Ödülü’nü Kazananlar
2024 – Han Kang
Han Kang’ın eserleri, insan doğası, şiddet, travma ve varoluş gibi derin temaları işliyor. Özellikle lirik ve felsefi anlatım tarzıyla dikkat çeken yazarın uluslararası başarısı, özellikle 2016’da Vejeteryan ile Uluslararası Man Booker Ödülü‘nü kazanmasıyla zirveye ulaşmıştı.
2023 – Jon Fosse
Norveçli yazar, dramatik eserleri ve şiirsel anlatımıyla tanınıyor. 2022 yılında Dünya Tiyatrolar Günü mesajını da kaleme alan Fosse, yazısının sonunda “Savaş ve sanat da tıpkı zıtlıklar gibi. Savaş ve barış birbirine zıttır; bu kadar basit: sanat barıştır” sözleriyle öne çıkmıştı.
2022 – Annie Ernaux
Fransız edebiyatının güçlü isimlerinden Ernaux, bireysel hafıza ile toplumsal tarihi ustalıkla harmanlayan eserleriyle dikkat çekiyor. Otobiyografik unsurlarla örülü kitapları Türkiye’de de geniş bir okur kitlesine ulaşmış durumda.
2021 – Abdulrazak Gurnah
Tanzanyalı yazar Gurnah, romanlarında sömürgecilik sonrası toplumların çelişkilerini, göçün yarattığı kırılmaları, kimlik ve aidiyet meselelerini ele alıyor.
2020 – Louise Glück
Amerikalı şair, insan doğasına dair derinlikli şiirleriyle tanınıyordu. Aile ilişkileri, travma ve ölüm üzerine yazdığı eserleriyle Pulitzer Ödülü’nü de kazanmıştı. 2023’te yaşamını yitiren Glück’ün Türkçeye çevrilen tek kitabı, 1994’te Güven Turan’ın çevirisiyle yayımlanan Seçme Şiirler oldu.
2019 – Peter Handke
Avusturyalı yazar ve oyun yazarı, yenilikçi dili ve varoluşsal sorgulamalarla öne çıkan eserleriyle tanındı. Ancak Nobel’i kazanması büyük tartışma yarattı; çünkü Handke, 1990’larda Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp güçlerini ve Slobodan Milosevic’i destekleyen açıklamalarıyla tepki çekmişti.
2018 – Olga Tokarczuk
Polonyalı yazar, geniş hayal gücü ve özgün kurgularıyla biliniyor. 2018’de Uluslararası Booker Ödülü’nü de kazanan Tokarczuk, Nobel’i alan 15. kadın yazar oldu.
2017 – Kazuo Ishiguro
Japon asıllı İngiliz yazar, Nobel’den önce de Türkiye’de geniş bir okur kitlesine sahipti. Bellek, zaman ve kimlik üzerine romanlarıyla tanınan Ishiguro için İsveç Akademisi, “Büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünyayla kurduğumuz bağlantının ardındaki dipsiz uçurumu görünür kılıyor” değerlendirmesini yaptı.
2016 – Bob Dylan
Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı Dylan, müzik ve edebiyatı buluşturan şiirsel diliyle Nobel’e layık görüldü. Bu ödül, şarkı sözlerinin edebiyat olarak kabul edilip edilemeyeceği yönünde tartışmaları da beraberinde getirdi. Dylan, Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan ilk söz yazarı oldu.
2015 – Svetlana Alexievich
Belaruslu gazeteci ve yazar, belgesel nitelikli anlatılarıyla çağımızın acılarını, savaş ve felaketlerin izlerini ve Sovyet sonrası yaşamın gerçekliğini dile getirdi. Çok sesli ve tanıklığa dayalı eserleri, Nobel jürisi tarafından “çağımızın cesaretini ve acılarını anıtsallaştıran” metinler olarak tanımlandı.
*László Krasznahorkai’nin kitapları Türkiye’de Can Yayınları tarafından yayımlanmaktadır.