Fransa’nın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan Prix Goncourt, 2024 yılında Cezayirli yazar Kamel Daoud’a layık görüldü. Daoud, Galimard yayınevi tarafından basılan Houris adlı romanında, Cezayir’in 1992-2002 yılları arasında yaşadığı ve “kara on yıl” olarak bilinen iç savaş sürecini ele alıyor. Romanın ana karakteri Aube, çocukluk döneminde ailesini kaybetmiş ve kendisi de ciddi yaralar almıştır; bu travmaların etkisini hem fiziksel hem de psikolojik olarak taşımaya devam eder. Houris, Aube’un geçmişiyle yüzleşme ve sessizliğini aşma mücadelesini işlerken, aynı zamanda Cezayir toplumunun bu zorlu döneme ilişkin kolektif hafızasını da sorguluyor.
Ülkesinde Yasak
Roman, Cezayir’de 1992-2002 iç savaşını konu alan tüm kitapları yasaklayan kanunlar sebebiyle yazarın kendi ülkesinde yayımlanamadı. Daoud, Fransa’nın “yazarları koruyan ve onlara ifade özgürlüğü tanıyan” bir ülke olduğunu belirterek minnettarlığını ifade etti.
Kadınların Acılarına Duyarlılık Gösteren Bir Yapıt
Goncourt Akademisi Başkanı Philippe Claudel, Houris için trajediyi şiirsellikle buluşturan bir eser olarak nitelendirerek, özellikle kadınların yaşadığı acılara duyarlılık gösterdiğini vurguladı. Claudel, “Bu roman, edebiyatın halkın tarihsel anlatısına paralel biçimde, güçlü bir özgürlük duygusu ve yoğun bir duyarlılıkla başka bir hafıza yolu sunduğunu ortaya koyuyor,” diye ekledi.
Sözünü Sakınmayan Bir Yazar
Günümüz edebiyatında ve gazeteciliğinde önemli bir yere sahip olan Kamel Daoud Cezayir’in bağımsızlığı, laiklik, dinin toplum üzerindeki etkisi ve özgür düşünce gibi konularda açık sözlü bir tutum sergiliyor. Yazar ayrıca 2018 yılında Cezayir ziyareti öncesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik çok sert ve açık bir mektup kaleme almış, Türkiye’deki özgürlük politikalarını eleştirmişti.