2023'ün En Çok Aratılan 10 Sanatçısı - ArtDog Istanbul
Yayoi Kusama. Fotoğraf: Noriko Takasugi. Ota Fine Arts, David Zwirner ve Victoria Miro'nun izniyle.

2023’ün En Çok Aratılan 10 Sanatçısı

Artnet Veritabanı, 2005'ten bu yana tuttuğu istatistiklere dayanarak 2023 yılında en çok aranan 10 sanatçının ismini açıkladı açıkladı.

/

Artnet Fiyat Veritabanı, 2005’te en sık aranan sanatçıların listesini tutmaya başladı. Verilere bakıldığında 18 yıl içinde listedeki yerini koruyan isimler varlığını devam ettirirken,  çağdaş sanatçıların işlerine artan ilgi de açık bir şekilde görülüyor. Listedeki sıralama şu şekilde:

Pablo Picasso

Pablo Picasso Paris’teki stüdyosunda, Mayıs 1948. Fotoğraf: © Herbert List | Magnum Photos

Pablo Picasso, 25 Ekim 1881’de Malaga, İspanya’da doğdu ve 8 Nisan 1973’te Fransa’nın Mougins şehrinde öldü. Ressam, heykeltıraş, sahne tasarımcısı, şair ve oyun yazarı. Picasso modern sanatın en önemli figürlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Ressam olan babası tarafından resime yönlendirilen Picasso’nun yeteneği kısa sürede ortaya çıktı ve 1895’te Güzel Sanatlar Okulu’na girdi. Picasso’nun sanat kariyeri farklı yönlere gitti ve farklı dönemlerde farklı tarzları benimsedi. Sanatçı 1900’de Paris’e gitti. Burada sıradan insanları, sirk palyaçolarını ve akrobatları resmederek hayatın hüzünlü tarafını yansıtmaya çalıştı. “Mavi Dönem” adı verilen 1901-04 arasında, eserlerinde yoksulluk, yalnızlık ve melankoli gibi temaları işledi. Bu dönemdeki eserlerinde genellikle mavi ve yeşil tonlar hakimdi.

Picasso, 1904’te Mavi Dönem’in ardından “Pembe Dönem”e geçti. Bu dönemde, kasvetli ve hüzünlü mavi tonların yerine canlı kırmızı, turuncu, pembe ve toprak renkleri kullandı. Paris’te geçirdiği bu sürede, fahişeler, palyaçolar ve sirk sahneleri içeren daha neşeli eserler üretti.

1904’te Fransız sanatçı Georges Braque ile birlikte Kübizm akımının temellerini attı. Kübizmin özelliği nesneleri geometrik şekillerle parçalayarak ve farklı açılardan görünümlerini bir araya getirerek yeni bir perspektif içinde sunmasıydı. Bir genelevdeki beş kadını resmeden “Avignonlu Kızlar” eseri, Kübizm akımının en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir.

Picasso’nun en ünlü eserlerinden biri, İspanyol İç Savaşı sırasında Guernica kasabasına yapılan Nazi bombardımanını konu alan “Guernica” adlı tablosudur. Bu eser, savaşın dehşetini ve insanlık dramını ifade eden güçlü bir politik mesaj taşır.

Picasso, yaratıcılığı, deneysel yaklaşımı ve cesur tarzıyla sanat dünyasını büyük ölçüde etkiledi ve sanat tarihinde önemli dönüm noktalarına imza attı.

Andy Warhol

Andy Warhol köpeği Archie ile, 1973. Fotoğraf: Jack Mitchell

Andy Warhol, 6 Ağustos 1928’de Pittsburgh, Pensilvanya’da doğdu ve 22 Şubat 1987’de New York’ta öldü. Amerikalı sanatçı, pop art hareketinin önde gelen isimlerinden biri olarak tanınır. Resim, heykel, film ve müzik gibi çeşitli alanlarda çalışmaları oldu.

Warhol kariyerine, 1950’lerde reklamcılık ve ticari illüstrasyon işleriyle başladı. 1960’ların başında, tüketim kültürünü ve medya imgelerini ele alan pop art tarzını benimsedi. Eserlerinde Coca-Cola şişeleri, Campbell’s çorba kutuları ve ünlülerin portrelerini ve popüler kültür nesnelerini kullananan sanatçının en ünlü eserlerinden biri, Marilyn Monroe portreleri serisidir.

1960’ların ortalarında New York’ta kurduğu “The Factory” isimli stüdyosu sanatçılar, müzisyenler, yazarlar ve ünlülerin bir araya geldiği bir merkez haline geldi ve Warhol’un üretkenliğine katkı sağladı.

Warhol ayrıca birçok filme imza attı. En ünlüleri arasında “Empire” (8 saatlik bir Empire State Building görüntüsü), “Sleep” (Uyu), ve “Chelsea Girls” sayılabilir.

Andy Warhol, pop artın en önemli isimlerinden biri olarak sanat dünyasında kalıcı bir iz bıraktı.

Yayoi Kusama

Yayoi Kusama. Fotoğraf: Noriko Takasugi. Ota Fine Arts, David Zwirner ve Victoria Miro’nun izniyle.

Yayoi Kusama, 22 Mart 1929’da Matsumoto, Nagano, Japonya’da doğdu. Tekrarlayan desenler, noktalar ve psikedelik renkler kullandığı eserleriyle avant-garde sanatının önde gelen isimlerinden biri olarak tanınır.

Kusama’nın sanat kariyeri, 1950’lerin sonlarında Japonya’da başladı. Yaklaşık on yaşından beri gördüğü halüsinasyonlardan etkilenerek benekler ve ağlar resmeden sanatçı, ilk sergisini 1952’de Japonya’da açtı. Resim yapmasını istemeyen ailesinin baskılarından kaçarak 1957’de ABD’ye taşındı ve New York’ta pop art ve minimalizmle tanıştı.

Uzun yıllar kaldığı ABD’de puantiye ve nokta desenlerini her disiplinde uyguladı. Sanat eserlerinin yanı sıra film yapımcılığı ve yayıncılık gibi işler yaptı. “Silinmişlik Odası” ve onu izleyen diğer projeleriyle bir fenomen haline geldi. 1973’te ülkesine dönerek gönüllü bir şekilde akıl hastanesine yerleşen sanatçı, burada çok sayıda roman, şiir ve otobiyografi yazdı. Kusama, sanatını ruhsal bir ifade aracı olarak kullandı ve bu yönüyle de büyük bir etki yarattı.

Bugün Yayoi Kusama, çağdaş sanatın en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilir ve çalışmaları dünya genelinde birçok müze ve galeride sergileniyor.

Marc Chagall

Marc Chagall, 1956. Fotoğraf: Arnold Newman

Marc Chagall, 1887 yılında Rus İmparatorluğu’nun Vitebsk şehrinde doğdu ve 1985’te Fransa’da öldü. Modernist sanatın önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Chagall, 20. yüzyılın en etkili ve tanınmış ressamlarındandır.

Rus İmparatorluğunda sanat eğitimi aldıktan sonra Paris’e taşınan Chagall burada Kübizm, Fovizm ve Orfizm gibi akımların etkisi altında kaldı. Renkleri ve sembolleri yoğun kullandığı eserlerinde hayal gücüne ve doğaüstü unsurlara sıkça yer veren sanatçı, dini temalardan, köy yaşamından, anılarından ve insan deneyimlerinden ilham aldı.

Yaratıcı ve duygusal bir ressam olarak bilinen Marc Chagall’ın sanat eserleri dünya genelinde birçok müzede ve koleksiyonda sergileniyor.

David Hockney

David Hockney, 2015, © Katherine McMahon

David Hockney, 9 Temmuz 1937’de İngiltere’nin Bradford şehrinde doğdu. Hockney, Bradford’daki sanat okulunun ardından Royal College of Art’ta eğitim gördü. Renkli ve canlı resimleriyle tanınan sanatçı, resimlerinde figüratif ve gerçekçi bir tarz benimsedi. 1960’ların ortalarında, pop art sanatının önde gelen isimlerinden biri oldu.

İlginizi çekebilir:  Objektifinde Siyahın Tüm Renkleri

Hockney, kariyeri boyunca California’daki yaşamı ve manzaraları konu alan birçok önemli eser üretti. “A Bigger Splash” ve “Swimming Pool Series” isimli ikonikleşen eserleri, güneşli California havasını ve yüzme havuzlarının estetiğini yansıtır.

Hockney dijital teknolojiyi de kullanarak sanatını yenilikçi bir şekilde genişletti. Büyük ilgi gören tablet üzerinde yaptığı çizimler ve dijital kolajlarla sanatın dijital çağa uyum sağlayabileceğini gösterdi.

Gerhard Richter

Gerhard Richter, 2017, © Gerhard Richter 2021. Fotoğraf: David Pinzer, SKD

Gerhard Richter, 9 Şubat 1932’de Almanya’nın Dresden şehrinde doğdu. Richter, soyut ve figüratif eserler üreten çok yönlü bir sanatçı olarak bilinir. Richter, sanat eğitimine Dresden’deki Sanat Akademisi’nde başladı, Dresden Güzel Sanatlar Okulu’yla eğitimine devam etti. 1961’de Düsseldorf Sanat Akademisi’nde okuyarak eğitimini tamamladı.

Sanat kariyerinin başlarında soyut resimlerle tanınan Richter, kariyerine fotogerçekçi tarzda çalışmalarla devam ederek, gerçeklik ve soyutlama arasında bir denge kurmaya çalıştı.

Gerhard Richter, sanat kariyeri boyunca birçok ödül kazandı ve soyut resimlerdeki ustalığı ve de fotogerçekçi eserleriyle tanındı.

Joan Miró

Joan Miró. Fotoğraf: © Robert Stiggins, Hulton Arşivi

Joan Miró, 20 Nisan 1893’te Barselona, İspanya’da doğdu ve 25 Aralık 1983’te Palma de Mallorca’da öldü. Miro 20. yüzyıl çağdaş sanatının önde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilir.

Genç yaşlarında Barselona Güzel Sanatlar Okulu’nda eğitim almaya başlayan Miró, daha sonra Paris’e taşındı ve orada Dadaizm ve Sürrealizm modern sanat akımlarından etkilendi. Sanatında sıklıkla kullandığı hayal gücü ve sembollerle dolu figürlerle tanınan Miró’nun resimleri genellikle soyut ve sembolikti. Renkli geometrik şekiller, organik formlar ve çizgilerin yanı sıra kuşlar, yıldızlar ve ay gibi tekrar eden motifler de eserlerinde sıkça görülen ögelerdi.

Resmin yanı sıra heykel, seramik ve diğer sanat dallarında da çalışmalar yapan Miró, sanatıyla birçok ödüle layık görüldü. Sanatçı tüm dünyanın dört bir yanında sergilenen eserleriyle izleyicileri renk, form ve sembolizmle dolu bir dünyanın içine alıyor.

Jean-Michel Basquiat

Jean-Michel Basquiat. Fotoğraf: Brad Branson

Jean-Michel Basquiat, 22 Aralık 1960’ta New York City’de doğdu ve 12 Ağustos 1988’de aynı yerde hayatını kaybetti. Kısa ama etkileyici kariyeriyle bilinen Basquiat, ressam ve graffiti sanatçısıdır.

Henüz genç yaşta sanatla ilgilenmeye başlayan sanatçı, 1976’da sokak sanatına adım attı. “SAMO” adını kullandığı graffiti tag’iyle tanındı ve New York sokaklarını renklendirdi.

1980’lerin başında resme yönelen Basquiat, Porto Rikolu bir baba ve Haitili bir anneden gelen Afro-Amerikan deneyimlerle ve şehrin alt kültüründen beslenerek güçlü ve sembolik eserler üretmeye başladı.

Yoğun renkler, semboller, yazılar ve figürlerle dolu eserlerinde sosyal adaletsizlik, ırksal eşitsizlik, güç dinamikleri ve kişisel kimlik konularına değindi. Sanatı, bilinen veya bilinmeyen tarihleri ve kültürel referansları bir araya getirerek karmaşık ve katmanlı bir anlam sundu.

1980’lerin ortalarında Basquiat, dünya çapında tanınan bir sanatçı haline geldi ve çeşitli sergiler açtı. Aynı anda uyuşturucu bağımlılığı ve ruh sağlığı sorunlarıyla da mücadele eden Basquiat, 27 yaşında, kariyerinin zirvesindeyken hayatını kaybetti.

Alexander Calder

Alexander Calder, 1953. Fotoğraf: Agnès Varda. © 2018 Agnès Varda

Ressam ve heykeltraş Alexander Calder, 22 Temmuz 1898’de Pensilvanya’nın Lawnton şehrinde doğdu ve 11 Kasım 1976’da New York’ta vefat etti.

Calder, Stevens Enstitüsü ve San Francisco Sanat Enstitüsü’nde eğitim aldıktan sonra Paris’e taşındı ve Académie de la Grande Chaumière’de eğitimini sürdürdü. 1926’da Fransız ressam Fernand Léger’in atölyesinde çalışmaya başladı ve burada çelik tel kullanarak heykeller yaptı.

Rüzgarın veya izleyicinin dokunuşuyla hareket eden popüler eseri “mobil” ile tanındı. Calder ayrıca “stabile” adını verdiği, sabit duran büyük ölçekli metal heykeller de yaptı. Bu heykeller genellikle kamu alanlarında sergilendi.

Sanat kariyeri boyunca Calder’in eserleri birçok prestijli müze ve koleksiyonda yer aldı. Alexander Calder, hareketli ve renkli heykelleriyle modern sanatın ve heykel sanatının önde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilir.

Damien Hirst

Damien Hirst. Fotoğraf: Anton Corbijn

Damien Hirst, 7 Haziran 1965’te İngiltere’nin Bristol şehrinde doğdu. Çarpıcı enstalasyonları ve heykelleriyle tanınan Hirst, 1980’lerin sonlarında Londra’daki Goldsmiths Sanat Okulu’nda eğitim gördü ve burada Young British Artists olarak bilinen genç sanatçı grubuyla tanıştı. Sanat kariyeri, 1991 yılındaki ikonik eseri “The Physical Impossibility of Death in the Mind of Someone Living” (“Yaşayan Birinin Zihninde Ölümün Fizikî İmkânsızlığı”) enstalasyonuyla yükselişe geçti. Çalışma, bir vitrin içinde formaldehitte muhafaza edilen ölü köpekbalığını sergiliyordu.

Hirst, eserlerinde yaşam ve ölüm arasındaki çelişkiyi ve insan varoluşunun kırılganlığını ele aldı. Kelebekler, ilaçlar, doku örnekleri ve diğer biyolojik materyaller gibi semboller, işlerinde sıkça kullandığı motiflerdir.

Damien Hirst, çağdaş sanatın en tartışmalı ve etkileyici sanatçılarından biri olarak kabul edilir. Hirst, eserlerinin provokatif doğası ve çarpıcı görselliği, sanata karşı yenilikçi ve çığır açıcı bakış açısıyla sanat dünyasında izler bırakmaya devam ediyor.

Previous Story

Güney Kore: Müzede Düğün

Next Story

Doğudan Batıya Bakan Göz: Selma Gürbüz

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.